26 Ağustos 2015 Çarşamba

Miyabi

Değiştire değiştire burayı en sonunda bir yediklerim içtiklerim, gezdiklerim gördüklerim bloğu haline getirmeye karar verdim. Son haftalarda yazı işini boşlamış olmam ve bu aralar canımın aslında hiçbir şey yazmak istemiyor oluşu ile de alakalı bu durum biraz. Eee madem başka yerlere mekan eleştirileri yazıyorum, buraya neden yazmayayım ki gittiğim gördüğüm yerleri dedim en sonunda ve bloktaki eski yazıları elden geçirip, yine yeni yeniden bir temizliğe giriştim. Çok iyi oldu böyle bence. 

Tabii bu kararı daha yeni aldığım için son haftalarda gezdiğim yerler biraz yalan oldu. Gerçi elimdeki fotoğraflara bakıp belki bir iki yazı çıkarabilirim geçmişe dönük, bakalım artık. Ee madem bir yeme içme bloğu olacak, o zaman bundan sonra fotoğraflara da daha bir özen göstermem gerekecek, bu konuda pek yeteneksiz olsam da, deneyeceğim efenm.

O zaman sıcağı sıcağına Miyabi ile başlayalım;


Miyabi; Akatlar'da, yer yön duygunuz varsa kolayca bulunabilecek, yoksa sizi biraz uğraştıracak bir yerde, yeşillikler içinde, işletmeciliğini daha önce Mori ve Ioki'nin işletmeciliğini üstlenmiş Yüksel Akkök'ün yaptığı çok hoş bir japon restoranı. 

Ağırlık tabii ki sushi olsa da, sushi sevmeyenler için menüde Teppanyaki seçenekleri  de mevcut. Yüksel bey ve çalışanları mesafeli, kibar, o bölgeye yakışır snoblukta ve hani eğer sushi kültürünüz pek yoksa biraz dudak büken cinsten ama asla saygısız değil, son derece nazik insanlar. 






Müşteri profili porsche cayenne'inden inip 'ailecek sushi qeyfi' yapanlar ve ailecek derken gerçekten 7-8 yaşlarında bir çocuğun da dahil olduğu bir maaile 'hadi bu akşam da sushi yiyelim' tayfasından bahsediyorum ve first date, date, 'benim için date, senin için neden ısrarla qanqa ile buluşma müzeyyen?!?' gibi bir kitle. Müşterilere baktığımızda oranın gayet şık bir first date/date mekanı olduğu konusunda masaca hemfikirdik. Bu arada belirtmeme gerek yok, önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. 



Fiyatlar; Türkiye'de sushi ucuz değil ne yazık ki, ama burası diğer yerlerden pahalı değil, hatta o meşhur avm fastfood sushicisi ile lezzet açısından kıyas kabul etmeyecek derecede üstün ve fiyat olarak ondan çok da pahalı değil, yani bu lokasyona ve bu kaliteye göre gayet makul fiyatları olan bir işletme. 








Gelelim yiyip içtiklerimize; ben 2 parça nigiri söyledim, karides ve yengeç. Menüde yengeçin surimi olduğunu belirtmemeleri verebileceğim tek eksi puan aslında. Yengeç eti yazıyorsanız yengeç eti belkiyorum, surimi değil. Ha memlekette yengeç eti demek surimi demek derseniz, ben almanım, orada ne yazılıysa onu yemek isterim derim. Kaldı ki California Roll'da içinde surimi olduğunu belirtiyorlar da, nigiri'de neden yazmıyorlar diye de söylenmeye devam ederim, ettim hatta şu an. Buna rağmen tadı güzeldi ikisinin de, ama ben galiba daha çok maki ve inside out insanıyım. 






Daha sonra 'ağa sen bize ortaya karışık bir şeyler yap hele' demedik tabii, efendi gibi Yüksel bey'in bize özellikle tavsiye ettikleri arasından 3 roll seçtik; Crazy Roll, Rock'n Roll ve Yummy Yummy Roll. 
































Servis müthiş hızlı bu arada, bu üçlü arasında açık ara favorimiz ılık/sıcak servis edilen hafif acı, deniz tarağı, yengeç, karides, avokado, 'uçan balık yumurtası' ve mayonez soslu yummy yummy roll oldu. Gerçekten pek nefisti. 

Ben ikinciliği somon tartar, yılan balığı, avokado, çıtır tempura parçaları ve teriyaki soslu Rock'n Roll' a verdim. Bu durumda üçüncülük kesinlikle yine çok lezzetli olan, üçüncü oldu diye üzülmemesi gereken panelenmiş yengeç eti ve avokadolu Crazy Roll'a gitti. 


Yetti mi? Tabii ki hayır. Bu muhteşem üçlüyü bitirir bitirmez 'Usta ordan bir Ninja Roll kap gel' dedik ve hala gözümüz doymadığı için  'bak hele ciğerim, sen bizim siparişe bi de California Roll ekleyiver' dedik mi? dedik. 


Ninja Roll; panelenmiş karides, taze acılı ton, teriyaki sos ve susamlı ve yine son derece lezzetliydi ve benim şahsi favori listemde Crazy Roll'ün elinden bronz madalyayı kapıp üçüncüğe oturdu, üzgünüm Crazy Roll. 





California Roll zaten en klasiği ve bence hiçbir albenisi yoktu, fena değil ama diğer tatların yanında pek sönük kaldı. 





































Tüm bunların yanında minik bir karafta gelen sıcak sakemizi de yudumladık ve tatlılarımıza geçtik. Kısıtlı tatlı menüsünden madem Japon restoranı o zaman lütfen yeşil çaylı dondurma olsun diyerek onu seçtim. Sunum olarak biraz daha şık olabilirdi, ama tadı gayet farklı ve hoştu. 







Sonuç olarak sushiye doymuş ve gayet mutlu bir şekilde ayrıldık mekandan. 


Her zaman gidilecek bir yer değil -ailecek gidenleri/gidebilenleri tenzih ediyorum- ama canınız kalilteli ve lezzetli sushi çektiğinde, özel günlerde, date'ler, first date'lerde vs gayet tercih edilebilecek bir mekan. 

(Lütfen önceden nasıl gideceğinize bakın da, date'inize geç kalmayın^^)