24 Kasım 2012 Cumartesi

Geceleyin Gökyüzünden Canım Güneş Topla Benim İçin..




“Yıldızlar, başka başka insanlara farklı şeyler ifade ederler. Bazıları için sadece gökyüzünde titreyen ışıklardır. Yolcular içinse, bir rehberdirler. Bilim adamları için fikir kaynağıdırlar. Şu benim iş adamı içinse zenginlik. Ama herkes için sessizdirler. Sen hariç...”

“Ne demek bu?”

“Geceleri gökyüzüne baktığında, yıldızlardan birinde benim yaşadığımı ve orada gülüyor olduğumu bileceksin. Bu yüzden sana sanki bütün yıldızlar gülüyormuş gibi gelecek. Bütün dünyada yalnızca senin gülen yıldızların olacak.“

Ve bunu söyledikten sonra yine güldü.

“Ve üzüntün geçtiğinde – çünkü zaman bütün acıları iyileştirir- beni tanıdığına memnun olacaksın. Daima benim dostum olarak kalacaksın. Benimle birlikte gülmek isteyeceksin. Ve zaman zaman, sadece bunun için gidip pencereyi açacaksın... Gökyüzüne bakarken güldüğünü gören arkadaşların buna çok şaşıracaklar. Sen de onlara: “Ah, evet, yıldızlar beni hep güldürürler” diyeceksin. Onlar da senin deli olduğunu düşünecekler. Görüyorsun, sana ne kadar kötü bir oyun oynadım...” (Le Petit Prince)




Yıldızlar ülkesinde çok sevdiğim var benim ve yıldızların birinde oturup bana el salladıklarını düşünmesem dayanamazdım o acıya..Ismail abi'nin gemilere el sallaması gibi düşün, ben de yıldızlara el sallıyorum..o  yüzdendir yıldızlı gecelerde ergen coşkusu göstermem, delice mutlu olmam yıldızlara bakarken o yüzdendir..



Burak..ben orta 2deyken o lisedeydi. Başlarda hayranlıkla karışık bir çekingenlik vardı ona karşı, sonra arkadaş olduk. Ortaokul bebesi liseli biriyle arkadaş, vuuuuuu artık kasıntı hallerimizi var sen düşün. 



'Burak'tı o evet ama içten içe bir ağabey saygısı da yok değildi ona karşı. Bira içerken yanında utanırdım. Küfür etmemeye dikkat ederdim. Bir gün onun yanında sigara paketini koyduğumda masanın üstüne (orta 2de sigara içiyordum, evet)  'hayırdır bitutam' demesi ile kendimi yerin dibinde bulmam bir olmuştu. Güzel şiir yazardı Burak, güzel türkü söylerdi. Güzel bakar, güzel konuşurdu. Güzel içerdi..Güzel adamdı Burak, güzel insandı..


Çok efkarlandığımızda yiğidim aslanım'ı söyler ağlardık, güneş toplardık mutlu olduğumuzda. 

Kısa sürdü arkadaşlığımız.. O senenin sonunda ben Almanya'ya döndüm, sevdiklerim uzaklarda kaldı..Hala görüştüğüm, 20 senedir bütün uzaklara rağmen elimi bırakmayan arkadaşıma mektuplar yazardım o yıllarda ve hep Burak'a selamla biterdi o mektuplar. Burak da bana selam söylerdi her gelen mektupta. 

Anlatırdı arkadaşım; Burak çok iyi derdi, Ankara'yı kazandı, orda bir de sevgili yaptı kendine, çok seviyor o kızı, biz de onun hatırına sevmeye çalışıyoruz derdi, okulu uzadıkça uzadı, biz de gidicez Ankara'ya onun yanına, az kaldı derdi, sen de gel, yine hep bir arada olalım derdi...çok güzel olacak, Ankara bizimle çok güzel olacak derdi..

Onlar gerçekten de gitti Ankara'ya, ben mektup yazıp selam söylemeye devam ettim..

Seneler sonra gidebildim arkadaşlarımın yanına ve Ankara'nın kışına..

Burak yoktu? o gelmemişti beni karşılamaya, akşam gelir miydi ki? onu da görebilecek miydim? Manitası mı sorun çıkarıyordu acaba? onu da görmek istiyordum ama..

Gelemezdi Burak, yoktu..yakalandığı hastalıkla savaşmak istememiş, pes etmeyi tercih etmişti, tedavi olmak istememiş, bile bile hayatının en güzel yaşında ölümü seçmişti Burak..Seneler önce gitmişti yıldızlar ülkesine ve senelerce söylenmemişti bana..

Bazı şeyler mektuplara sığmıyordu, bazı durumlarda kelimeler bütün anlamını yitiriyordu..bu yazılarak anlatılacak, yazılarak paylaşılacak bir acı değildi..

senelerce ölü birine selam yollamıştım..


o günden sonra da hiç bırakmadım Burak'a selam göndermeyi..

Selam olsun sana deli Adam..Biliyor musun hala yüzüm kızarıyor en ufak utanç anında..hala seni düşünüyor ve ağlıyorum her yiğidim aslanım'ı söylediğimde..eskisi kadar çok gülemiyorum, 'hayat' diyelim kısaca buna..sigarayı bıraktım ama bak..ve son bir şey daha; 

Ankara sensiz çok anlamsız..


bitutam


                                                            

ekşi sözlük: 'selam yollanan kişinin öldüğünü öğrenmek' / 21.07.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder